​Göyçe Zengezur Üniversitesi; sahte ülkenin sahte universitesi

​Göyçe Zengezur Üniversitesi; sahte ülkenin sahte universitesi
22:23 20.07.2024
1951 Ölkə
A- A+

 

İsmi geçen kişilerin yazdıklarımdan kaynaklı benimle ilgili olarak istediği yasal yola başvurmakta serbesttir. Önlerine öyle belgeler, deliller koyarım ki şaşarlar. Aynı zamanda, devletimin birimlerini yazdıklarımdan dolayı gerekirse sözlü olarak da bilgilendirmeye hazırım.

Yolculuk esnasında bir dostum aradı; Göyçe Zengezur Üniversitesi diye bir üniversite olduğunu, oradan sertifika almak istediğini ve bunu bir araştırmamı rica etti. Şu an yoğun olduğumu, yarın mesaj yoluyla bilgilendirebileceğimi söyledim. Bir gün sonra bana birçok amblemin bulunduğu, sol tarafta ise bir bayrağın yer aldığı örnek bir sertifika geldi.

 

Bayrak bana hiç yabancı gelmemişti. Bir zamanlar Türkiye dışında da dahil birçok gazetede yayınlanan, evveliyatını ve sonrasını bildiğim; TGRT haber yaptığı için telefonumu açmadıklarından birçok güzelleme mesaj yazdığım Azerbaycan toprağının ismi olmasına rağmen Azerbaycan'ın yasakladığı sözde Göyçe Zengezur Devleti’nin, önüne TC eklenen sözde devletin bayrağı.

Aslında olayı da, olayın arkasında olanı da hemen anladım.

Göyçe Zengezur'un sadece bir kısmı kurtarıldığından ve henüz Ermenistan-Azerbaycan arasında sınır anlaşması imzalanmadığı için Azerbaycan toprağı sayılmaz. Dolayısıyla da resmi olarak böyle bir yer yok! Devlet hiç yok! Zaten buranın sözde Cumhurbaşkanı olduğunu iddia eden Mehmet Ali Arslan isimli kişinin kökeninin Azerbaycan'la alakası da yok! Nereli mi? Batmanlı! Şaşırdınız mı? Daha durun, başlamadık bile!

Sözde devletin başında Rizvan Talibov vardı, Rizvan Bey bu göreve teklif etti. Göreve gelince de darbe yapıp Rizvan Bey’i bir kenara itti ve kendisi sözde devleti oluşturup önüne TC işareti koydu. Cumhurbaşkanı Azerbaycanlı olan; olmayan sözde bir devletin içinde darbe yapılarak, Türkiye vatandaşı tarafından, Türkiye içinde Batmanlı birisi tarafından yeni bir olmayan sözde devlet kuruldu! Bu sözde devlet ve alınan insanlar hakkında da birçok duyumlarım var da onlara girmeyeceğim. Kısaca, Göyçe Zengezur diye resmi olarak bir yer yok, öyle bir devlet hiç yok! Ama mükemmel bir manipülatör Mehmet Ali Arslan.

Olaylar ve konular konusunda şüpheci yaklaşarak, bana sorulacak sorular konusunda cevapsız kalmamak için araştırdım. Bu, Göyçe Zengezur Üniversitesi, Batı Azerbaycan'ın en iyi üniversitesi diye tanıtılıyor. Bu bilmeyen insanla dalga geçmektir. Batı Azerbaycan dediğiniz yer Karabağ’dır. Karabağ’da hiç üniversite yok. Madem Batı Azerbaycan’daki en iyi üniversite, niye adresi İskoçya’da! İskoçya ne zaman Karabağ’a, onların tabiriyle Batı Azerbaycan’a taşındı? Taşındı da benim mi haberim yok! Yoksa 44 günlük savaşta İskoçya'yı da alıp Azerbaycan’a kattık?

Gene de, yanılma ihtimalime karşı araştırdım, birçok telefon görüşmesi yaptım. Azerbaycan'dan üst düzey komutanı ve birkaç akademisyen arkadaşı aradım; böyle bir üniversite yok dediler. Azerbaycan tarafından da araştırılmış; dünyada kayıtlı böyle bir üniversite de yok!

Hep kötü konuşacak değiliz, başlarda söylemiş olayım, güzel bir yanı da var; sınavlar sessiz sedasız online yapılıyor. Kaydolmak isteyenlere duyurulur, rahatça sınıfları geçer!

Nigar Ögeday'a ses atıp durumu anlatıp arkadaşın gönderdiği belgeleri ona da gönderdim. Ne de olsa hocam olayı hemen çözerek, bana kahkaha dolu; “Ya kardeşim, sözde devlet kurdular, şimdi sıra üniversiteye mi gelmiş” diye sesli cevapla döndü.

İnternet sitesinde bu sözde üniversiteyi araştırdım. Üniversitenin tarihinde Azerbaycan Tarihi var; üniversitede akademisyenler olur ya, burada bir akademisyen ismi yok! Her üniversitenin tanıtımında her üniversitenin göz alıcı fotoğrafları olur ya; burada bir tane bile göz alıcı oda masa fotoğrafı yok! Çok komik bir ifade var; uluslararası geçerliliği olan, dünyada saygı görmüş bir üniversiteymiş! Sitenin üzerinde Osmanlı Teşkilatı adı var; oranın da başkanı da birkaç sene öncesinde Mehmet Ali Arslan'dı, şimdi ise ayrıca ismini yazma gereği duymadığım parti kurup partinin genel başkanı da oldu. (Siteyi atacağım, inanmayan baksın.)

Bu üniversitenin WhatsApp numarasına kendimi tanıtmadan öğrenci adayıymışım gibi yazdım. Senelik 80.000 TL istediler. Psikoloji istedim, o yok; uluslararası ilişkiler verelim, abime dediler. Bu yoklukta idare ederim, o da olur dedim! Yolunacak salak kaz olarak gördüler, arayabilir miyiz dediler, arayabilirsiniz dedim!

Daha fazla bilgi almak için Ankara’ya çağrıldım. O çağrıldığım yeri de adresi verilmese de biliyorum; Osmanlı Teşkilatının teşkilat binası. Çarpıklığa bak; rektörlük adresi İskoçya’da olan Batı Azerbaycan'ın en büyük online üniversitesi hakkında bilgi alıp kaydolmak için Türkiye’nin Ankara Şehrindeki, Osmanlı Teşkilatı teşkilat binasına gideceğim. Bu üniversitenin uluslararası geçerliliği varmış ama Türkiye'de geçerliliği yokmuş! O zamana kadar sakindim de, sakin kalsam iyiydi de; aha bu cümleyi duyduğumda delirdim! “Türkiye dünyada yok mu; uluslararası devlet değil mi; bana ezberlediğim cümleleri söyleme” deyince telefon yüzüme kapandı. Sonra arkasından terbiyeli olmam konusunda mesaj geldi; inanmazsam olmayan devletin olmayan dışişleri bakanına soracakmışım. Ben iyice koptum, tersledim! Ben nereden bulacaktım, ben kimdim ki bu önseziyle en son çare olarak son kozunu oynayarak sözde üniversitenin rektörünün ismini verdi; “İnanmazsan Prof. Ali Bilgin’e sor, 3 senedir bizle çalışıyor” dedi, benden iyice huylandı, mesajda beni engelledi. Ha, bu arada telefonla konuşurken adını soyadını sorduğumda söyledi, son yazışmamızda tekrar sordum, adını söyledi, soyadını söylemedi. Söylediği de söyleyemediği de yanlış olduğundan üzerinde durmaya değmez. Üniversiteye kaydolmak isteyen tıfıl para önemli değil diyecek kadar saf, dokuz ülkede ders veren koskoca Prof. Ali Bilgin’e nasıl ulaşacaktı? Yarım saat sonra telefonuna ulaşmış, Prof. Ali Bilgin ile baba oğul gibi konuşmaya başladık.

Benim fakülte bitirdiğim Denizli’denmiş. Denizli, Ege derken, kendimi, onun izin verdiği kadar yazacağımı, rahat olması gerektiğini söyledikten sonra esas arama sebebim olan mevzuya girince anlıkta olsa irkildiğini telefondan bile hissettim. “Ben kuruluş aşamasında benden yardım istediler, imza sirküleri verdim, hiçbir yere imza atmadım, baktım işin içinde farklı şeyler var, yapmadım; açıldı açılmadı bilmiyorum, üç senedir de hiçbir şekilde görüşmedim.” - “Hocam bakın sizin isminizi kullanıyorlar, bu çok sıkıntılı, başınız ağrır.” Deyince, benden, isminin geçtiği yazışmayı göndermemi rica etti, “dava edeceğim” dedi! Ben hocama inanıyorum.

Gelelim adrese; üniversitenin ilk kurulduğu esnadaki gösterilen adres, Azerbaycan Bakü'den bir villa; ev sahibi (uzun uzadıya konuştuk, izni olduğu kadar yazacağım) gelen evraklardan ve bu kişilerin yaptıklarından bıkınca bunları yazı ile uyarmış, adres onun itirazı üzerine değişmiş; İskoçya'ya taşınmış. Bu arada bir gariplik daha söyleyeceğim; inanmayan bakabilir, aşağıda fotoları da var; bunların önceden açmış olduğu Rodos Üniversitesi ile Göyçe Zengezur Üniversitesi'nin rektörlük binasının İskoçya'daki adres bilgileri aynı.

İste buyrun:

 

 

Yazıya komiklik katsam da aslında hiç komik değil;

Hayır, sınav için salon tutmuyorsun, sınav görevlisi atamıyorsun, onun parasını da vermiyorsun, rektör bile bırakmış gitmiş bir tane akademisyen gösteremiyorsun bu Türkiye’deki özel üniversite parası kadar olan 80.000 neyin parası.

Hem ayrıca;

Yurtlarında okumak için gidişte yılda tonlarca uçak parası, kira, harç parası vererek bu paranın kat kat fazlasını veren ve ayrıca gurbet çekenlerin hiç mi aklına gelmiyor bu veya bu tür üniversiteye kaydolmak.  

 

Heee YÖK’ün tanımadığı üniversitenin uluslararası tanınmışlığı varmış; whatsaptan mesajlaşırken  uluslararası tanınmışlık  belgesini de istedim o da yok ki ısrarıma rağmen vermediler. (WhatsApp konuşmaları bende kayıtlı)

 

Basit bir hesap, yapayım, bir kişi 80, hiç zam gelmeden 4 sene okunacak; eder 320.000 TL. AÖF'ün milyonlarca öğrencisi var, bunlar bin öğrenci buldular diyelim; dediğim gibi hiç zam yapmadıkları zaman 4 senede 320.000.000 TL yapıyor. 

Bu parayla;

Milletin hayali evdir arabadır, en az iki tane araba fabrikası kurar; kalanla da birkaç tane apartman alırsın.

Üniversite öğrencilerinin sayısının on bine, yüz bine ulaştığında ki devasa parayı siz hesap edin!

 

Kimin, nerede, nasıl yaptığı belli olmayan sınavla kazanılan;

Türkiye'nin kabul etmediği uluslararası geçerliliği olmayan diplomayı, uluslar kabul eder mi?

Kim inanır buna!

Hadi, bu üniversite daha mezun vermemiş; yarın bir gün mezun verdiğinde; düşünce olarak yanlışta olsa, yurtdışına gitmek isteyen mezun olan kişiler üniversite diplomasinin uluslararası geçerliliği çıkmadığını anlayınca ne olacak, yatırdığı parayı nereden alacak?

Para, acaba üniversite harcı diye mi tahsil ediliyor; ben Türkiye’de olmama rağmen okuduğum üniversitem Eskişehir'de olduğu için Eskişehir'e yatırıyorum, burası Azerbaycan Üniversitedi diye adlandırılsa da İskoçya'da, tahsil ediliyorsa İskoçya'ya mı gönderiliyor, Azerbaycan'a mı? 

Peki, mağdur kişi hakkını nerede arayacak, Tahsil edilen Türkiye'de mi; ilk kurulduğu ilk adres gösterildiği Batı Azerbaycan'ın en büyük Online Üniversitesi diye tanıtılarak  Azerbaycan adını taşıdığı için Azerbaycan’da mı; yoksa üniversite İskoçya da olduğu için, İskoçya'da mı?

Peki hangi ülkenin hukukuna göre sorun çözülecek!

Dava en az 6 senelik dava ve o zamana kadar kim öle kim gala!

Bir yanlıs varsa minareyi çalan kılıfıni hazırlar mantığıyla Dava sonucundan birşey çıkacağın sanmam da; diyelim ki hadi dava kazanıldı, kalbinizi kimden tahsil edeceksiniz?

Kuruculardan mı, çoğu gitmiş; Rektör Ali Bilgin’den mi burnuna kötü kokular gelmiş bırakmış (önemli olan isim olsun yenisi bulunur); İskoçya’dan mı (Belki ama uzak memleket maliyeti kurtarmaz), YÖK’ten mi, tanımadığım yerde senin ne işin var der, tanıdığı üniversitelerin listesini önüne koyuverir, “aha bak var mı” der?

 

Milliyetçilerin duygularını sömürmek için, kurulan Göyçe Zengezur adını kullanan sözde devletin, sözde Üniversitesi, kimin sınav olduğu, kimin okuduğu belli olmayan ortamda yapılan sınavlarla kazanılacak, rektör olan kişinin olan ve olacaklardan, kurucularından birinin Mehmet Ali Aslan'ın ilkokul mezunu eşi iki üç lise mezunu olan, kurucularının çoğunun bırakıp kaçtığı (Hepsinin isim listesi bende var) bir tane bile akademisyeni olmayan, Azerbaycan işgal toprağının adını taşıyıp, İskoçya'da adres gösterilen, ama parasının Ankara'da tahsil edildiği, hiç mezun vermediği, YÖK'ün tanımadığı halde uluslararası üne kavuşmuş, tanıtımında üniversitedeki masanın fotoğrafının, bir tane akademisyen isminin bulunmadığı, rektörün öğrencilere seslenişi yazısının altına rektörün adının bile yazılmadığı üniversite!

Bu arada, rektör ismi yokta, her fakültenin başında olması gereken dekan var mı diye kendi kendime sordum; sonra da kendi kendime kendim gülüp “len salak Hasan iyi de akademisyen yoksa onların başında olması gereken dekan nasıl olacak” dedim. 

Buyrun, araştırmak istersiniz diye site adreslerini görsellerini atıyorum; ben bulamadım ama siz rektör, dekan, akademisyen ismi bulabilecek misiniz:

 

 

 

 

Azerbaycanla konuşmalarımda, Azerbaycanlı üst düzey dostlarımın hepsinjn söylediği cümle şu oldu:

“Azerbaycan önlemini aldı, sorun Türkiye’nin ve sorunu Türkiye çözecek!”

İnanın birşey söyleyemedim, haklılar!

 

Burada müsade edildiği, izin alabildiğim kadarıyla yazabildim; kesine yakın duyduğumda ve bildiklerim yazdıklarımın yarısı bile deĝil!

Yazımı sonlandırırken sormadan edemeyeceğim; 

 

Eeeeeeeeeeeee

Psikoloji bölümü yok, senede 80.000 verirse uluslararası ilişkiler verelim mi abime!

 

Konu ne olursa olsun, hayatınızla ilgili kararlar da;

Lütfen, dolduruşa, tatlı dillere kanmayın; iyice araştırın! 

 

Sağlık, huzur, saygıyla kalın!

 

BARIN Hasan Alioĝlu 

Tarihçi, Gazeteci, Araştırmacı Yazar